İçeriğe Atla Menüye Atla
Et ve Süt Kurumu

3. TARIM ORMAN ŞURASI KARARLARINI CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AÇIKLADI 21 Kasım 2019

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenen "3. Türkiye Tarım Orman Şurası" kapanış programında katılımcılara hitap etti.

Şura'nın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıl aradan sonra "ortak akıl buluşması" temasıyla düzenlenen şura boyunca Türk tarımı ve ormancılığı ile ilgili son derece verimli, kapsamlı tartışmalar yapıldığını, sektörün tüm paydaşlarının görüşlerini, eleştirilerini ve geleceğe dair önerilerini özgür bir şekilde ifade imkânı bulduğunu bildirdi.

Erdoğan, şuradaki 21 ayrı çalışma grubunda bitkisel üretimden hayvan sağlığına, desteklemeden gıda güvenliğine, orman hukukundan balıkçılık ürünlerine, tarımda teknolojik dönüşüme kadar çok geniş bir yelpazede kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerin belirlendiğini dile getirdi. 

Türkiye'nin tarım ve ormancılığını geliştirmek, sıkıntılarına çözüm bulmak için şuraya 50 binin üzerinde görüş iletildiğini aktaran Erdoğan şöyle devam etti:

"Bunun yanında 81 ilde düzenlenen toplantılara sektörle ilgili 7 bini aşkın insanımız katıldı. Bu özellikleriyle 3. Tarım ve Orman Şurası, şimdiye kadarki en geniş katılımlı şura olarak kayıtlara geçti. Gerek şura sırasında sektör temsilcilerinin gerekse dijital platformlarda halkımızın dile getirdiği her bir görüşün başımızın üzerinde yeri vardır. Biz ülkemize dâhil her meselede istişare kültürüne, danışmaya daima önem veren bir kadroyuz. Bizim için değişmez hüküm, 'Her işinizde istişare ediniz...' Siyasetten ekonomiye, turizmden tarıma kadar her alanda 'Bin bilsen de bir bilene danış' prensibiyle hareket ettik." 

"GELECEĞİMİZİ AYDINLATACAK EN ÖNEMLİ ADIM"

3. Tarım ve Orman Şurası'nın da temel ilkesinin de istişare olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şura'da alınan kararlar milletimizin, uzmanların, sektör temsilcilerinin ve şu anda bu millet sarayında, özellikle millet evinde sizlerle birlikte bu çalışmayı yapmak, geleceğimizi aydınlatacak en önemli adımdır." ifadesini kullandı.

Uzaktan eleştirmek yerine konuya bizzat müdahil olan, kanaatlerini açık yüreklilikle paylaşan herkese katkıları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Alınan kararların tarım ve ormancılık sektörümüzün önümüzdeki 5 yılına istikamet çizeceğine inanıyorum. Elbette karar almak önemlidir ama asıl mesele alınan kararları takip edip hayata geçmesini sağlamaktır. Uygulamaya ve politikaya dönüşmeyen her karar, ne kadar güzel, ne kadar güçlü, ne kadar ufuk açıcı olursa olsun havada kalmaya mahkûmdur. Çiftçimizin, üreticimizin, rızkını topraktan çıkaran tarım emekçilerimizin hakkını ancak bu şekilde ödeyebiliriz.

Türk tarım ve çok daha ilerilere taşımak istiyorsak ortak akılla şekillendirdiğimiz şura kararlarını yine ortak bir çabayla uygulamaya koymamız gerekiyor. Tabii tarımcılık, bunun yanında hayvancılık bütün bunlarla beraber, gerek süt ve süt mamullerinde gerek et ve et mamullerinde atılacak adımlarla inanıyorum ki bu sektörde sizler çok ciddi sınavları veriyorsunuz ve vermektesiniz."

"TÜM KARARLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM"

Cumhurbaşkanı olarak Türk tarımını geliştirecek, Türk çiftçisinin güçlendirecek tüm kararların yakından takipçisi olacağını vurgulayan Erdoğan, "Evvelki akşam Ziraat Bankası Genel Müdürümüzle de etraflıca görüştüm ve bu görüşmeden sonra da Ziraat Bankamız, inşallah çiftçilerimizle çok daha etraflıca geniş kapsamlı ve kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı sürdürecektir. Belki de sizlerle ortaklığa girecek bu tür adımları atacak." dedi.

Artık hayvan ithali yapılmasını istemediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Zaten biliyorsunuz bütün bunlarla beraber bu konuda atılmış çok kararlı adımlarımız var. İnşallah Anadolu, 'Ana' olarak her alanda görevini yerine getirecek. Dünyamız, iletişim ve ulaşım teknolojilerinde yaşanan ilerleme sonucunda çok büyük bir dönüşüm geçiriyor. Hayatımızın her alanında teknoloji devriminin olumlu veya olumsuz yansımalarına şahit oluyoruz. 15-20 yıl öncesine kadar üzerinde yeterince durmadığımız iklim değişikliği, obezite, göç, gelir adaletsizliği, kuraklık ve küresel ısınma gibi birçok mesele bugün artık insanlığın ana gündem maddeleri haline geldi.

Coğrafi konumu veya gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun dünyadaki tüm ülkelerin bu sorunlarla bir şekilde yüzleştiğini görüyoruz. İklim değişikliği sadece dünyayı en fazla kirleten gelişmiş devletleri değil Afrika kıtasındaki fakir ülkeler başta olmak tüm insanlığı etkiliyor. Biz de bu olumsuzluklardan etkilenen ülkeler arasındayız. Yüce Allah'ın tüm insanlığa emaneti olan tabiat, özellikle Batılı büyük şirketler eliyle tarihte belki de hiç olmadığı kadar hoyratça kullanılıyor, adeta talan ediliyor.

Verimli tarım alanlarının azaldığı, su kaynaklarının giderek kıtlaştığı, denizlerin kirlendiği, iklimlerin değiştiği, hava olaylarının öngörülemez hale geldiği ürkütücü bir dönemin içindeyiz. Bu yeni dönemin alametifarikalarından biri de toprağın, suyun, tarım alanlarının stratejik öneminin ve rekabetinin artmasıdır. Geçtiğimiz asırda yeraltı kaynakları için yürütülen mücadelenin aynısı bugün tarım alanlarının ve su kaynaklarının kontrolü için veriliyor." 

 

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen ve sonuç bildirgesi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan III. Tarım Orman Şurası Kapanış Toplantısında konuştu.

Tarım ve Ormanın; gıda, su, nefes olduğunu; ekonomik, sosyal, çevresel katkısı yüksek bir sektör olarak sadece bireysel yaşamı değil, ulusal ve uluslararası yaşamı da ifade ettiğini belirten Bakan Pakdemirli, bu nedenle Tarım ve Ormanın 'bir ülkenin ekonomisi, sanayisi' olduğunu belirtti.

Bu kadar önemli bir alanda küresel tehlikelerin de kapıda olduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli, ''2050'de dünya nüfusu 10 Milyarı, Türkiye nüfusu 100 Milyonu geçecek! Gıda ihtiyacı Dünyada ve Türkiye'de %50 artacak! Artan nüfus yeterli ve dengeli beslenemezse; iş gücü kaybına, refah kaybına ve hastalıklara neden olabilir! Bunlarla birlikte; giderek artan global rekabet, rakip ülkelerin tarım ve istihdam politikaları, açlık, israf ve obezite, hepsi bizleri yakından ilgilendiriyor. Yani çok zor bir ev ödevimiz var; bir avuç toprak, bir damla su kaybetme lüksümüz kesinlikle yok! Fakat İyi Haber: Ülke olarak; fırsatlarımız çok, gücümüz var, aklımız ve teknolojimiz var!'' diye konuştu.

''44 MİLYAR DOLAR TARIMSAL HÂSILA İLE DÜNYADA LİDER ÜLKELERDEN BİRİYİZ''

Türkiye'nin, tarım orman sektöründe iddialı bir konumda olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, sektörün büyüme oranlarını açıkladı; ''2018 yılında, tarım orman sektörlerinin milli hasılaya katkısı %5,8'dir. Tarım orman sektörümüz, 2018'de %1,9, 2019 yılı ilk altı aylık dönemde ise % 2,3 büyümüş ve diğer sektörlere göre pozitif bir büyüme göstermiştir'' dedi.

Bakan Pakdemirli, Dünyada yaşanan ekonomik olumsuzluklar ile iklim değişikliklerine rağmen sektörün büyüme potansiyelini verilerle ortaya koydu. ''Bitkisel üretimimiz son 17 yılda %20 arttı! 68 milyon büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığımızla da,

Avrupa'da ilk sırada yer almayı başardık! 2019 yılı ilk 6 ay verilerine göre; büyükbaş hayvan varlığını 1 milyon artışla 18,2 milyona, küçükbaş hayvan varlığını ise 4 milyon artışla 50 milyona çıkardık! Son 17 yılda, suyun yönüne göre hareket eden değil, suyun akışına yön veren politikalar izledik ve bu kapsamda; baraj sayımızı %205, sulama tesis sayımızı %76 oranında artırmış olduk! Teknik ve ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar arazinin 6,6 milyon hektarını sulamaya açtık! Ülkemiz; 44 milyar dolarlık tarımsal hâsıla ile dünyada ve Avrupa'da lider ülkelerin arasındadır!

Son 17 yılda, yıllık ortalama yüzde 2,72'lik büyüme ile birçok Avrupa ülkesini geride bıraktık'' dedi.  

2020 YILI BÜTÇESİNİN, %54,5'İ TARIMSAL DESTEKLERE AYRILDI

Türkiye'nin 195 ülkeye, 1.690 tarımsal ürün ihraç ederek, tarımsal ihracatını 2018 yılında 17,7 Milyar dolara çıkardığını ve 4,8 milyar dolar cari fazla vererek, net ihracatçı bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli; bunda, çiftçiye, üreticiye verilen desteklerin de oldukça önemli olduğunu belirtti. Pakdemirli; ''Çiftçilerimize ve üreticilerimize; 2002'de 1,8 milyar lira destek veriyor iken 9 kat artışla, 2019'da destekleri 16,1 milyar liraya çıkardık. Son 17 yılda çiftçimize, toplam 139,4 milyar lira destek verdik. 2019 yılında, 12 yeni destek ve 32 desteğin de birim fiyatında artış sağladık. Bakanlığımız 2020 yılı bütçesinin, %54,5'ini tarımsal desteklere ayırdı. Böylece 2020 yılında ise, 2019'a göre desteklerimizi %36,7 arttırarak, yaklaşık 22 Milyar Liraya çıkarmış olduk. Ayrıca aile işletmeciliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak için kadın ve gençlerde girişimciliğin desteklenmesi adına, hibe ve teşviklerde pozitif ayrımcılık yaptık! 2020'de de bu desteklerimize devam edeceğiz!'' diye konuştu.

4 AYDA 50 BİNDEN FAZLA GÖRÜŞ VE ÖNERİ GELDİ

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Tarım Orman Şûra'sında ana hedef olarak; çiftçilerimizin refahı, tarımsal üretimin artışı, güvenilir gıdanın temini, doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliği, orman ürünlerinde üretim artışı, tüketicimizin kollanması ilkelerinin belirlendiğini söyledi.

Şura tanıtımının yapıldığı 17 Temmuz'dan bu yana geçen 4 aylık sürede vatandaşlarımızdan "bir fikrim var" diyerek 50 binden fazla görüş ve öneri geldiğini de belirten Pakdemirli, somut bir öneride de bulundu. ''Ön plana çıkan sorunlar; planlama, girdiler, örgütler, finansman, gıda güvenliği, ulaşılabilir fiyatlar ve tarımsal üretimin pazarlanması olarak sıralanabilir. Çözüm önerisi; üretici örgütleri aracılığıyla yapılacak sözleşmeli üretime, finans kurumları / piyasa alıcıları tarafından girdi finansman desteği verilmesine dayanıyor. Biz de bakanlık olarak bu modeli destekliyoruz. Tarımsal desteklerde alternatif bir yol olarak ortaya koyacağımız bu modelle, çiftçimiz, üyesi olduğu kooperatifle sözleşme yapacak. Kooperatif hasat vadeli sıfır faizle girdi temin edecek, ürünleri pazarlayacak. Yeni dönemde Bakanlık olarak, sözleşmeli üretim yapan üretici örgütlerini destekleyeceğiz. Yani çiftçimiz örgütü aracılığı ile sözleşmeli üretim yaparsa, tohuma gübreye para vermeden tarlasını ekecek. Ayrıca çiftçimizin malını pazarlama derdi de ortadan kalkacak. Girdileri hasadından sıfır faizle mahsup edilecek. Bu modelin samimiyetle tartışılmasını arzu ediyor, Şûramızın ilk somut çıktısı olmasını diliyorum.''

5 YILLIK PLAN, 25 YILA IŞIK OLSUN!

Tarım Orman Şurası'nın bir bitiş değil, başlangıç olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kararların açıklanması sonrası, ilk 2 aylık süreçte yol haritasının belirleneceğini söyledi ve süreci şöyle anlattı; ''yol haritasının belirlenmesinin ardından uygulama aşamasında, mevzuat, bütçe, zaman, insan kaynağı ve etkin iş birliği kıstaslarını dikkate alarak, bir eylem planı ortaya koyacağız. Böylece başta çiftçilerimiz olmak üzere, önümüzdeki çeyrek asrın yol haritasını birlikte çizmiş olacağız. Ve Şûra'nın takip sürecini ciddiyetle yöneterek, çıkacak olan eylem planının uygulanması konusunda yasal veya kamusal her türlü tedbiri alacağız'' dedi.  

Bakan Pakdemirli, Şûra'nın 18 Kasım'daki açılış töreninde yaptığı konuşmada bir sonraki Tarım Orman Şûra'sının tarihinin belirlenmesi teklifinde bulunmuştu. Bu teklife gelen yanıtı da açıkladı Pakdemirli, ''Bir sonraki Şûra'nın tarihi, komisyon tarafından, "2024" yılı olarak tavsiye edilmiştir'' dedi. 

3. TARIM ORMAN ŞURASI SONUÇ BİLDİRGESİ

1) Tarım ve orman politikalarının; stratejik üretim ve sürdürülebilirlik ilkeleri temel alınarak oluşturulması, bütüncül ve entegre bir yöntemle hayata geçirilmesi,

2) Tarım sektörünün yapısını iyileştiren, doğal kaynakları ve çevreyi koruyan, en az üç yıllık dönemi kapsayacak, aktif çiftçi odaklı, üretim, kalite, ulaşılabilir fiyatlar ve sürdürülebilirliği esas alan yönlendirici bir destekleme sisteminin oluşturulması,

3) Tarımsal işletmelerde küçük, orta ve büyük ölçekli işletme tanımlarının yapılarak faaliyetlerin planlanması,

4) Sürdürülebilirlik, verimlilik ve rekabet ilkelerine dayalı, birim sudan maksimum faydayı sağlayacak, tarımsal üretim planlamasının bir devlet politikası haline getirilerek güvence altına alınması,

5) Arazi toplulaştırma ve sınıflandırma projelerinin hızlandırılarak on yıl içerisinde tamamlanması, toprak bilgi sistemine dayalı tarımsal arazi kullanım planlarının hazırlanması,

6) Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması için arazi bankacılığı ve birlikte üretim gibi alternatif modellerin oluşturularak yaygınlaştırılması, miras mevzuatı geliştirilerek tarım arazilerindeki intikal sorununun çözülmesi,

7) Uzun vadede ortaya çıkabilecek olan risklerin bertaraf edilmesi, ürün çeşitliliği, dış ticarette sürekliliği sağlama, ürün maliyetlerinin düşürülmesi ve en önemlisi Jeopolitik siyaset açısından yabancı ülkelerde stratejik anlamda üretimin teşvik edilmesi için arazi kiralamalarının devam edilmesi, uluslararası tarım ve orman faaliyetlerinin kurumsal altyapıya kavuşturulması,

8) Tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla etkin işbirliği yapılarak tohumdan sofraya dijital değer zincirinin kurulması, tarım sayımının yapılması ve güncellenebilir veri tabanının oluşturulması,

9) Serbest piyasa düzeni içerisinde tarımsal ürünlerde fiyat spekülasyonlarının önüne geçilmesi için stok takip sisteminin oluşturulması, gıda depolarında izlenebilirliğinin sağlanması,

10) Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuğu kapsamındaki ürünlerin artırılması, sistemin geliştirilmesi, lisanslı depo işletmelerince tarım ürünlerine dayanılarak oluşturulan elektronik ürün senetleri ticaretinin yaygınlaştırılması,

11) Aile işletmeciliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak için kadın ve gençlerde girişimciliğin desteklenmesi,

12) Bitki ve hayvan hastalıkları ile etkin mücadelede yerli ilaç ve aşı üretiminin teşvik edilmesi,

13) Buzağı ölümleri ve döl verimi istatistiklerinde uluslararası ortalamalara ulaşılması,

14) Kırmızı et sektöründe küçükbaş hayvan eti tüketiminin özendirilmesi ve pazar payının artırılması,

15) Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta halk elinde ıslah ve benzeri projelerle yerli ırklarımızın muhafaza ve ıslahına yönelik çalışmaların artırılması,

16) Mera hizmetlerinin yürütülebilmesi, mera niteliği taşıyan alanların tespit ve tahdit çalışmalarının ivedilikle tamamlanması, üreticiler ve üretici örgütlerine tahsis edilmesi, mera ıslahında kullanılacak bitki tohumları geliştirme çalışmalarının teşvik edilmesi,

17) Büyükşehir belediyelerinde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak yeniden yapılandırılması, kırsal mahallelerde köy tüzel kişiliği yapısının korunması, kırsal yaşamın Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bütüncül ve entegre bir bakış açısıyla koordine edilmesi,

18) Su ürünlerinde balık işleme sektörünün geliştirilmesi, pazarlama ve marka tescilinin desteklenmesi, ihracatın ve yerli tüketimin artırılması,

19) Yetiştiricilikte ve avcılıkta alternatif su ürünleri türleri ile üretim ve verimliliğin sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde artırılması,

20) Tarımsal verimliliğin artırılması ve kaynakların daha etkin kullanılması için bilişim teknolojisini tarım sektörüne entegre ederek Akıllı Tarım Uygulamalarının yaygınlaştırılması, Akıllı Tarım konusunda yetişmiş çiftçi/mühendis/ara eleman sayısının özel programlar uygulanarak artırılması,

21) Sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması çalışmalarına devam edilmesi,

22) Ülkemizin yerel hazinesi olan ata (yerel) tohum çeşitlerinin korunması, geliştirilmesi ve ticarete kazandırılması,

23) Gıda ve yem güvenliği, halk sağlığı, bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahını sağlamak amacıyla tohumdan sofraya tüm zincirde etkin bir izlenebilirlik sağlanması ve denetim sisteminin etkinliğinin arttırılması,

24) Tarım ve ormancılıkta İklim değişikliği ile önemi daha çok artan meteorolojik bilginin üretimin her aşamasında etkin kullanılması, iklim değişikliğinin etkilerini izlemeye ve araştırmaya yönelik faaliyetlerin arttırılması ve olası etkileri engellemeye yönelik eylem planlarının geliştirilmesi,

25) Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetim ilkeleri çerçevesinde kullanılması, korunması ve izlenmesinin sağlanması,

26) Ülkemiz su kaynaklarının daha etkin ve daha verimli yönetilebilmesi, ihtiyaç duyulan hukuki alt yapının sağlanabilmesi amacıyla Su Kanununun çıkarılması,

27) Yeni sulama yatırımlarının ve rehabilitasyon projelerinin önümüzdeki 25 yılda tamamlanması, tarımda suyun etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması,

28) Ar-Ge ve inovasyonda kaynakların daha etkin kullanılması için kamu, özel sektör ve üniversiteleri de kapsayacak yeni bir kurumsal altyapının oluşturulması,

29) Tarım ve ormancılıkta yerli genetik kaynakların ve biyoçeşitliliğin tespit, korunma, ıslah ve yaygınlaştırılması çalışmalarının artırılması,

30) Tarım ve orman ürünlerinde kalite ve standardizasyon çalışmalarının tamamlanması, sertifikasyon çalışmalarının yaygınlaştırılması,

31) Ülkemizde yetiştirilen ve uluslararası piyasalarda yüksek oranda talep gören tarım, gıda ve ormancılık ürünlerinde ihracat gelirlerini arzu edilen seviyelere çıkarmak için marka, kalite, standardizasyon, tanıtım ve özendirme çalışmalarının desteklenmesi, dünya üretiminde lider konumda bulunduğumuz ürünlerin tanıtım faaliyetlerinin profesyonel düzeyde yapılması ve pazar paylarının artırılması,

32) Tarım ve ormancılıkta iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının yaygınlaştırılması,

33) Tarım ve ormanla ilgili tüm mevzuatın bütüncül olarak değerlendirilmesi, yalın ve çelişkisiz bir mevzuat yapısının oluşturulması,

34) Kayıt, nakliye, hayvan pazarları ve mezbaha alt yapımızın yenilenerek, hayvan hareketlerinde etkin kontrolün sağlanması,

35) Tarımsal girdi ve finansman ihtiyacını karşılayan sözleşmeli bitkisel ve hayvansal üretim modellerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması,

36) Arı ürünleri üretiminde verimliliğin artırılması ve katma değerli arı ürünlerinin çeşitlendirilmesi, bal harici ürünlerin eğitimlerinin yaygınlaştırılması, tüketiminin artırılması

37) Atık yönetiminde sıfır atık hedefine ulaşmak için geri dönüşüm tesislerinin artırılması, atıkların değerlendirilmesine yönelik Ar-Ge projelerinin desteklenmesi,

38) Coğrafi işaretli ürünler, markalaşma ve katma değerli üretim ile pazar çeşitliliğinin artırılması, coğrafi işaretlerin yönetişim ve denetleme süreçlerinin gözden geçirilerek mevzuatın tamamlanması,

39) Kadastrosu kesinleşen ormanların tapuya tescilinin tamamlanarak, orman sınırı dışına çıkarılacak yerlerin tayin ve tespiti (2/B) çalışmalarında yaşanan mülkiyet sorunlarının giderilmesi,

40) Uluslararası standartlara uygun Ulusal orman envanterinin tamamlanması,

41) Ülkemizin uluslararası arenada orman fidanı üretim ve pazarlama merkezi haline getirilmesi,

42) Ahşap kullanımının yaygınlaştırılması, yapısal ahşap standartlarının belirlenmesi ve ahşap yapı mevzuatının düzenlenmesi,

43) Doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin tespit, korunma, geliştirme ve izlenme çalışmalarının sürdürülmesi,

44) Orman köylülerinin gelir seviyelerinin artırılması için odun dışı orman ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve tarımsal ormancılığın teşvik edilmesi,

45) Tarımsal üretimde ve ormancılık faaliyetlerinde yenilenebilir enerji sistemleri kullanımının yaygınlaştırılması,

46) Başta çiftçilik olmak üzere Tarım ve Ormancılık sektöründe yürütülen faaliyetler için meslek standartlarının oluşturulması, çiftçilik mesleki eğitim kurumlarının açılması ve eğitim alan gençlerin teşvik edilmesi, tarım ve ormancılıkta mesleki eğitimin geliştirilmesi,

47)Organik ve organomineral gübre üretiminin ve kullanımının teşvik edilerek kimyasal gübre ithalatının ve çevre kirliliğinin azaltılması, biyolojik ve biyoteknik mücadelenin yaygınlaştırılması,

48) Üretici Örgütlerinin girdi temini, üretim ve pazarlama aşamalarında etkinliklerinin arttırılması için yönlendirilmesi,

49) Gıdada bilgi kirliliğinin tanım ve çerçevesinin belirlenmesi, bilgi kirliliği çıkaranlara cezai yaptırım uygulanması için yasal mevzuatın çıkarılması,

50) Beslenme okuryazarlığının artırılması,

51) Gıda kayıp ve israfının önlenmesine yönelik ulusal politikaların geliştirilmesi, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin artırılması,

52) Gıdada taklit ve tağşiş cezalarının etkin caydırıcılığı için mevzuatta düzenleme yapılması,

53) Deneyim ve teknik bilgi değişimi amaçlı uluslararası projelerin teşvik edilmesi,

54) Orman içi ve kenarındaki mesken ve işyeri ruhsatlandırılmalarında yangın güvenliği açısından gerekli yasal düzenlemelerin oluşturulması,

55) Orman yangınlarına müdahalede yüksek teknoloji ve yapay zekâ uygulamalarının kullanılması,

56) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen tarım ve ormancılık faaliyetlerinde denetimli serbestlik kapsamında kamuya yararlı işte çalışma cezası alan hükümlülerin kullanılması,

57) Çölleşme ve erozyonla mücadelenin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi; uluslararası kuruluşlarla etkin işbirliği yapılması,

58) Tarım sektörünün en önemli problemi olan risk ve belirsizliğin azaltılması için gelir garantili ürün sigortasının çıkarılması,

59) Tarım, orman ve suyun yönetiminin aynı çatı altında toplanmasından doğan sinerjinin bölgesel dinamiklerle en etkin şekilde ekonomiye yansıtılması için bölge veya havza bazlı yönetim modeline geçilmesi,

60) Bir sonraki Tarım Orman şurasının 2024 yılında toplanması önerilmiştir.