İçeriğe Atla Menüye Atla
Et ve Süt Kurumu

Türkiye-Afrika 1. Tarım Bakanları Toplantısı Antalya'da düzenlendi 28 Nisan 2017

Türkiye-Afrika 1.Tarım Bakanları  toplantısı ve Tarım İş Forumu, 27-28 Nisan tarihlerinde Antalya’da düzenlendi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilen organizasyona, Başbakan Binali Yıldırım, Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde, Komorlar Cumhurbaşkanı Yardımcısı Abdou Moustadroine, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Bakanlık Müsteşarı Nusret Yazıcı, Bakanlık üst düzey bürokratları, Et ve Süt Kurumu Genel Müdür Vekili Ethem Kalın,  Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan,Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ile 54 ülkeden 50'ye yakın bakan ve yaklaşık 700 iş adamı katıldı.

Başbakan Binali Yıldırım Türkiye-Afrika Tarım Bakanları 1. Toplantısı ve Tarım İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, organizasyona katılanları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'nin son 10 yılda Afrika ile ilişkilerde "kazan kazan" esasını benimsediğini, Afrika açılımı bağlamında Afrika'ya önemli ziyaretler gerçekleştirildiğine dikkati çeken Başbakan Yıldırım, "Afrika'ya sadece Afrika'nın kaynaklarını keşfedip onları almak değil, Afrika'yı Afrika'yla birlikte kalkındırmak için projelerle gittik." dedi.

20170427 2 23333410 21473326

"Gelişmiş dünya milletleri, küresel sorunlara çözüm üretemiyor"

Gerçeklerle yüzleşmenin zamanının gelip geçtiğini dile getiren Yıldırım, "Maalesef dünya, gelişmiş dünya milletleri, insanlık, küresel sorunlara çözüm üretemiyor. Ülkeler arasındaki rekabetler, insanlık değerlerini aşındırıyor. İnsanlık değerleri maalesef birer birer yok olup gidiyor. Daha son günlerde kimyasal gazla yok edilen Suriye'deki o bebeklerin resmini şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Orası insanlığın öldüğü yerdir, insanlığın bittiği yerdir." dedi.

Yıldırım, hiçbir şeyin insan hayatından daha kıymetli olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Dünya da gelecek de kardeşlik de barış da üretim de tarım da insan için. Meşhur Kızılderili deyişi var, 'Son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık avlandığında, işte o zaman paranın önemi yok.' Çünkü para yenmez. Bir işe yaramaz. Onun için ülkeler, kıtalar, milletler olarak bir araya gelmemiz, sorunlarımızı daha samimi şekilde konuşmamız lazım. Kuvvetli olan ülkelerin, zayıf ülkelerin eksikliklerini gidermesi lazım. İlişkilerin, hükmetme, kontrol altına alma anlayışıyla değil adil, kazan kazan esasına göre geliştirilmesi gerekiyor."

"Gidemediğin yer senin değildir"

Türkiye'nin, son 10 yılda Afrika ile ilişkilerde "kazan kazan" esasını benimsediğini, Afrika açılımı bağlamında Afrika'ya önemli ziyaretler gerçekleştirildiğine dikkati çeken Yıldırım, "Afrika'ya sadece Afrika'nın kaynaklarını keşfedip onları almak değil, Afrika'yı Afrika'yla birlikte kalkındırmak için projelerle gittik." dedi.

Yıldırım, Türkiye'nin Afrika'da son 10 yıl içinde büyükelçilik sayısını 40'a çıkardığını hatırlatarak, benzer şekilde Afrika ülkelerinin Türkiye'de 33 büyükelçilik açmasının, ilişkilerin tek taraflı değil karşılıklı olduğunu ortaya koyduğuna işaret etti.

Ulaşım ve erişimin her şeyin başı olduğunu söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bizde yine güzel bir söz vardır, 'Gidemediğin yer senin değildir.' Onun için özellikle de bakanlık yaptığım dönemlerde başlattığımız havacılıktaki atılım, bugün Türkiye havacılık sektörünü 15 yıl içinde 6 kat büyüttü. 33 milyon yıllık iç dış hat seyahat eden yolcu vardı, 190 milyonları buldu. O nedenle Türkiye bugün dünyanın en büyük havalimanını İstanbul'a yapıyor. 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanı yapıyoruz. Bu ne olacak? Doğu ile batı, kuzeyle güneyi birleştiren konumda olan Türkiye'yi, bir transfer merkezi haline getirecek, bir küresel buluşma, birleşme, barışın, kardeşliğin geliştirilmesine, milletlerin, insanların birbirleriyle tanışmasına, kaynaşmasına vesile olacak."

Yıldırım önceki yıllarda Afrika'ya gitmek için en az bir günün yolda geçtiğini, bugün artık Türk Hava Yollarının (THY) 50'den fazla noktaya uçuşunun bulunduğunu ve bunun büyük bir kolaylık olduğunu bildirdi.

Yıldırım, forumda 50'ye yakın bakanın bulunduğunu, bu tarz organizasyonların ilişkilerin karşılıklı olarak geliştirilmesi için çok büyük fırsatlar verdiğini vurgulayarak, Afrika'nın büyük bir potansiyele sahip ancak kullanma noktasında çok bakir olduğunu ifade etti.

"Biz her şeyi dolar olarak görmüyoruz"

Türkiye'nin ortaya koyduğu başarının meydanda olduğunu, topyekûn kalkınmada son 15 yılda son 50 yılın başarısının gösterildiğine işaret eden Yıldırım, kişi başı milli gelirin üç, ihracatın dört kat arttığını hatırlattı.

Yıldırım, bu başarının sadece Türkiye'nin başarısı değil bölgenin istikrarının başarısı olduğuna işaret ederek, "Bugün Türkiye, Suriye, Irak ve bölgede yaşanan istikrarsızlığa, otorite ve yönetim boşluğuna rağmen her türlü terör faaliyetiyle de kararlı mücadelesini bir yandan sürdürürken diğer yandan da evini barkını terke edip canını kurtarmak isteyen milyonlara da evini, kucağını açmış, ekmeğini paylaşmıştır. Biz her şeyi dolar olarak görmüyoruz. Biz, insanlığın her türlü menfaatin üzerinde olduğuna inanan bir toplumuz." dedi.

Türkiye'nin sosyal sorumluluk projelerinde de Afrika'da TİKA marifetiyle anlamlı hizmetler gerçekleştirdiğine değinen Yıldırım, TİKA'nın Afrika'da 16 ofisinin bulunduğunu belirtti.

"Bu, küresel bir terör örgütüdür"

Başbakan Yıldırım, özellikle Afrika ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarına teşekkürlerini ileterek, şöyle devam etti:

"15 Temmuz darbe girişimi karşısında Afrika ülkelerinin büyük bir ekseriyeti, Türkiye'nin yanında yer aldılar ve Türkiye'nin demokrasisini yok etmeye yönelik, geleceğini karartmaya yönelik bu alçak kalkışmanın, girişimin karşısında Türkiye Cumhuriyetini, onun seçilmiş hükümetini, Cumhurbaşkanı'nı desteklediler, yanında yer aldılar. Onunla da kalmadılar, birçok Afrika ülkesi, bu alçak FETÖ terör örgütünün uzantıları olan okulları, kurumları birer birer kapatıyorlar. Bu konuda da kendilerine çok teşekkür ediyoruz.

Bu, küresel bir terör örgütüdür, 160'dan fazla ülkede faaliyet gösteren. Bunların uluslararası örgütlerle işbirliği halinde olduğu bugün bir sır değildir. Dolayısıyla, bu örgütün faaliyetlerine ülkelerinizde gereken tedbiri almakta gecikirseniz, aynı tehditle siz de karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu tecrübeyi yaşamış bir ülkenin başbakanı olarak bunu söylüyorum. O bakımdan bu konuda hızlı hareket eden ülkeler oldu. Şu anda birtakım şeyler yapan ülkeler var. Biz istiyoruz ki ilişkilerimizi zehirleyen hiçbir unsur, Afrika ülkeleriyle aramızda kalmasın."

"Afrika'nın yol göstericiye değil yol arkadaşına ihtiyacı var"

Yıldırım, Türkiye'nin bir yandan Afrika ile ilişkilerini geliştirirken diğer yandan da uluslararası organizasyonlarda Afrika'nın sesinin daha gür duyulması için gereken katkıyı sağladığına değindi.

Türkiye'nin, BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olduğu dönemde ve G-20 dönem başkanlığında Afrika'nın konularını ve gündemini en üst sıralara çıkaran çalışmalara öncelik verdiğini hatırlatan Yıldırım, gelecek süreçte ise 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve Afrika Birliği'nin insana dayalı kalkınmayı esas alan Afrika 2063 gündemine katkı sağlayacak çalışmalar yapacaklarını dile getirdi.

Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde Afrika'yı en fazla ziyaret eden cumhurbaşkanı olduğunu vurgulayarak, bunun Türkiye'nin Afrika'nın geleceğine, Afrika ile dayanışmaya ve birlikte çalışmaya verilen önemi gösterdiğine dikkati çekti.

Başbakan Yıldırım, "Afrika'nın sorunlarına çözümü yine Afrikalıların kendisi bulacak. Afrika'nın yol göstericiye değil, yol arkadaşına ihtiyacı var. Türkiye bu süreçte Afrika'nın yanında olmaya devam edecek. Ülkemizin de bu uzun yolda Afrika'dan öğreneceği çok şey olduğunu biliyoruz." ifadesini kullandı.

Dünyada bir yandan israf bir yandan da yoksulluk bulunduğuna işaret eden Yıldırım, temel hedeflerinin ve önceliklerinin, bu uçurumu kapatmak, bütün dünyanın dikkatini bu acı gerçeğe çekmek olduğunu söyledi. Her platformda Türkiye olarak bunu yapmanın gayreti içinde olduklarını aktaran Yıldırım, "Gün artık safları sıklaştırma günüdür. Daha fazla bir araya gelme, dayanışma ve sorunları birlikte çözme azmini ortaya koyma zamanıdır." diye konuştu.

  20170427 2 23339688 21483235

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik açılışta yaptığı konuşmada, tarım sektörünün insanlara gıda, sanayiye ham madde temin eden, aktif bir dış politika enstrümanı olarak son derece stratejik bir sektör durumunda bulunduğunu söyledi.

Afrika'nın, dünya nüfusunun yüzde 15'ine, dünyadaki tarıma elverişli arazilerin yüzde 25'ine sahip olmasına rağmen, küresel ekonomideki payının sadece yüzde 3 olduğuna dikkati çeken Çelik, kıta için sektörün muazzam bir kalkınma potansiyeli barındırdığını belirtti.

Çelik, "Geniş ve verimli arazileri, zengin doğal kaynakları ve insan kapasitesiyle Afrika, dostlarıyla beraber bu makûs talihini yenecek güce ve bilgeliğe sahiptir. Türkiye olarak, Afrika'nın bu gayretinde daima güvenilir bir partner olduk ve olmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Toplantının ana temasını "Gıda Güvenliğini Sağlamada Türkiye-Afrika Kırsal Kalkınma Ortaklığı" olarak belirlediklerine işaret eden Çelik, dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyarı aşacağının tahmin edildiğini, önümüzdeki süreçte en fazla nüfus artışının Sahraaltı Afrika'da yaşanacağının öngörüldüğünü bildirdi.

Çelik, dünya nüfusunu beslemek için kullanılan tarım alanının 1,4 milyar hektar olduğuna dikkati çekerek, her yıl 12 milyon hektar arazinin çeşitli nedenlerle tarım dışına çıktığını anlattı.

"Gıda arz güvenliği, ulusal güvenlik meselesi"

Bakan Çelik, 2050'ye kadar küresel tarımsal hasılanın yüzde 60 oranında artırılması gerektiğini belirterek, aksi takdirde dünyanın çok büyük siyasi, iktisadi, sosyal ve insani krizlerle karşı karşıya kalacağını ifade etti.

Ülkeler için gıda arz güvenliğinin artık ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

"Afrika'da ise biraz daha kritik bir durumla karşı karşıyayız. Afrika'nın 1,1 milyar hektarlık kısmı tarıma elverişli. Bunun da sadece 270 milyon hektarı tarımda kullanılıyor ve 16 milyon hektarlık kısmı ancak sulanabiliyor. Bugün dünyada açlık sınırının altındaki nüfusun da yüzde 30'u Afrika ülkelerinde yaşıyor. Afrika'da açlıktan ölümler yaşanırken, Uluslararası Hububat Konseyi küresel tahıl stoklarının 500 milyon tonu aştığını açıkladı. Afrika'yı sömüren, kemiren ve nihayetinde semirenler şimdilerde kasalarını, ambarlarını doldurma derdinde. Gerçek dostları olarak biz Afrika'nın hep yanında olduk ve yanında olmaya devam edeceğiz. Kıtanın yüksek tarımsal potansiyeli doğru değerlendirildiğinde, kendi gıda ihtiyacını fazlasıyla karşılayacağına inanıyoruz. İki gün boyunca bu çatı altında yapacağımız görüşmelerde 'Afrika sorunlarına Afrika çözümleri' üretmek için kafa yoracağız."

"İş forumu, Türkiye-Afrika tarımsal iş birliği için dönüm noktası"

Çelik, Türkiye'nin Afrika ile tarımsal ticaretinin 2003'te 480 milyon dolarken 2016'da 2,5 milyar dolara yükseldiğine dikkati çekerek, kıta tarımındaki sorunlar giderildikçe, tarımın gelişeceğine ve tarımsal ticaret kapasitesinin de artacağına inandıklarını söyledi. Bu amaçla Türkiye ve Afrika'dan 800'e yakın iş adamının katılımıyla Türkiye-Afrika Tarım İş Forumunu düzenlediklerini belirten Çelik, bunu bir dönüm noktası olarak gördüklerini kaydetti.

Avrupa'nın en büyük tarımsal gücü olan Türkiye'nin önemli bir tarım potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Çelik, "Ürettiklerimizi sadece 80 milyon vatandaşımızla değil, ülkemize sığınan 3 milyonu aşkın Suriyeli ve Iraklı göçmenlerle ve mazlumlarla paylaşıyoruz." dedi.

Çelik, Türkiye'nin Milli Tarım Projesinin dost ve kardeş Afrika ülkelerince de tarımsal kalkınmada örnek alınacağı kanaatinde olduğunu belirterek, "Biz, Afrika ülkeleriyle iş birliğini uzun vadeli stratejik bir plan olarak görüyoruz. O nedenle de her ülkenin kendi milli tarım projesini oluşturması ve hayata geçirmesinde Türkiye olarak her türlü teknik desteği vermekten kaçınmayacağımızın bilinmesini isterim." diye konuştu.

Afrika'da ortanca yaşın 19, Avrupa'da ise 42 olduğuna dikkati çeken Çelik, bu oranın Afrika için muazzam bir potansiyeli ifade ettiğini söyledi. Çelik, şunları kaydetti:

"Eğer tarımı gençler için cazip kılmayı başarırsak, Afrika sadece kendi geleceğini değil, dünyanın geleceğini de olumlu yönde değiştirebilecektir. Bunun için gençlerin tarım sektörüne teşvik edilmesi ve teknolojik yeniliklerin tarıma entegre edilmesi büyük önem taşıyor. Bu toplantının çıktılarının, 2019 yılında Türkiye'de düzenlenecek olan 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum."

1

Et ve Süt Kurumunun stant açarak katılım sağladığı Forum süresince, ülkeler arası tarımsal finansman ve krediler, tarımsal mekanizasyon ve sulama sistemleri, iklim değişikliği dayanıklılığı, tarımsal ticaret ve yatırım gibi konular ele alındı.  Ayrıca, kırsal kalkınmada kadın, gıda ve beslenme güvenliği de masaya yatırıldı.

Türkiye ve Afrika'nın tarım alanında iş birliğini yansıtan tanıtım filmi izlendi. Konuşmaların ardından aile fotoğrafı çektirildi.

 20170427 2 23333410 21473323

- "Tarımda gençleri temele alacak mekanizma istiyoruz"

Afrika Birliği Kırsal Ekonomi ve Tarım Komiseri Josefa Correia Sacko da hedeflerinin başında verimliliği artırmanın ve Afrika'daki vatandaşlar için gıda güvenliğini sağlamanın geldiğini belirterek, tarım sanayisi konusunda gençleri temele alacak bir mekanizmayı oturtmak istediklerini anlattı. 

Zirvenin özel konuğu olan Azerbaycan Tarım Bakanı Haydar Asadov, Türkiye'nin Azerbaycan ile kardeşliğinin bütün dünyaya örnek olacak kadar sarsılmaz ve ebedi olduğunu söyledi. Asadov, Azerbaycan'ın birçok Afrika ülkesi ile de sıkı diplomatik ilişkilerini sürdürdüğünü bildirdi. 

Çad Tarım, Hayvancılık ve Kalkınma Bakanı Abderahim Younous Ali ise büyükbaş hayvancılıkta büyük bir potansiyele sahip olduklarını ifade ederek, susam ve daha birçok endüstriyel bitkisel ürünün ülkelerinde yetiştiğini, bunların iki ülke arasında ticaretinin yapılabileceğini kaydetti. 

Ali, Afrika ülkelerinde ilkel ziraat yöntemleri uyguladıklarını, üretim için yağmur mevsimini beklediklerini, yağmur mevsimi süresince sadece tek bir ürün yetiştirebildiklerini aktararak, sulama sistemi geliştirilmesi, endüstriyel ürünlerin depolanması ve işlenmesine yönelik yatırımları beklediklerini bildirdi.